Kırmızı Saçlı Kadın. 1980 yılında başlayan kitapta Cem annesi ile çok yakın bir ilişki yaşarken kendisi için önemli bir rol modeli olan eczacı babası ile çok istemesine rağmen gerçek bir ilişki kuramadan baba ortadan kaybolunca maddi zorluk içine düşüyor. Romanı okurken hep bunu merak ediyordum.
Hem sahip olma hem sahiplenme arzusunu olanaklı kılar. Klasik Orhan Pamuk üslubunun hissedildiği roman sade dili ve zengin. Yalnız kalan Cem karanlıkta beklerken Ayşe Ceme kızarak yanındaki kişinin Enver olabileceğini söyler.
Gizemli bir havası olmasıydı.
Orhan Pamuk Yapı Kredi Yayınlarından çıkan yeni romanı Kırmızı Saçlı Kadında bizi otuz yıl önce İstanbul yakınlarındaki bir kasabada liseli bir gencin yaşadığı sarsıcı bir aşk hikâyesiyle büyük bir insani suçun peşinden sürüklüyor. Kırmızı Saçlı Kadın ismi ona bir sır katarken hikaye içerisinde ilk sayfalarda gizem heyecan uyandırırken sonra bir baktım ki oldukça sığ bir kimlik. Baştan beri tüm suçlunun kırmızı saçlı kadın olduğunu düşünürken kendisini aklama çabası doğrusu pamukun kitabına adını verdiği kadın ın tüm efsaneler boyu suçlu olduğunu kabul etmek yerine aklama çabasıydı. Hem sahip olma hem sahiplenme arzusunu olanaklı kılar.